‘Doğal’ olarak Elyaf Tekstil
Kumaşa tasarım ve sanat dokunuşu getiren Elyaf Tekstil, moda endüstrisinin lider markalarına doğa dostu ve sürdürülebilir ürünler sunuyor. Son dönemde doğal boyalarla renklendirdiği kumaşları büyük beğeni kazanan Elyaf Tekstil, ‘tekstil tutkusu’ ile müşterilerine ve endüstriye değer katıyor.
Türkiye’nin önde gelen tekstil üreticilerinden Elyaf Tekstil, üretim gücü ve sürdürülebilirlik vizyonuyla küresel moda ve perakende markalarının tercih ettiği bir kumaş markasına dönüşmeyi başardı. Türkiye’nin geleneksel tekstil merkezlerinden Bursa’da faaliyetlerini sürdüren firma, müşterilerine özel hazırladığı kumaş koleksiyonları ile endüstrinin trend belirleyicileri arasında yer alıyor. Kendine ait tasarım ve AR-GE departmanlarına sahip olan Elyaf Tekstil, hazır giyimden haute couture koleksiyonlara kadar modanın talep ettiği yüksek kalitede, fonksiyonel, seçkin dokuma kumaşlara imzasını atıyor.
Küresel tekstil ve moda pazarında uzun yıllardır güçlü ve seçkin markalarla iş birlikleri yürüttüklerini ve onlara özel kumaşlar ürettiklerini söyleyen Elyaf Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Elif Bilge Olağaner, firmanın gelişim sürecini ve kurulu gücünü şöyle anlattı; “Elyaf Tekstil, 1987 yılında endüstrimizin geleneksel merkezlerinden Bursa’da iki genç girişimcinin, Sami Bilge ve Şeref Yoldaş’ın girişimleriyle kuruldu. Kadın hazır giyimine yönelik boyalı ve baskılı dokuma kumaş üretimi amacıyla yatırımlar yapıldı ve firmamız kısa sürede hem üretim hem de pazar başarısıyla nesilden nesile aktarılan bir deneyime ve mirasa dönüştü. Bugün itibariyle Bursa’da 27 bin m2’lik alana sahip tesisinde 430 çalışanıyla faaliyetlerini sürdüren firmamız, tam entegre bir tesistir. Yani iplik ham maddesinin alımından itibaren büküm, çözgü hazırlık, dokuma, boyama, dijital baskı, transfer baskı, apre ve konfeksiyon işlemleri bünyemizde, son teknolojilere sahip ilgili departmanlarda gerçekleşmektedir. Entegre bir tesis oluşumuz ve yüksek üretim kapasitemiz sayesinde üretim, kalite ve tedarik avantajları elde ederken, müşterilerin talep ettiği üretim esnekliğini de sağlamış oluyoruz.”
Kumaşların %90’ı gelişmiş pazarlara ihraç ediliyor
Elyaf Tekstil’in geniş bir ürün yelpazesine sahip olduğunu vurgulayan Elif Bilge Olağaner, rejenere viskoz elyaf, lyocell, modal, polyamid, polyester, pamuk ve bunların elastan karışımlarının kullanılarak elbiselik, bluzluk, gömleklik, ceketlik ve pantolonluk kumaşlar ürettiklerini kaydetti. Olağaner bu kumaşların günlük aktif giyimin yanı sıra şık ve elegant giyim özelliklerine de sahip olduğunun altını çizdi. Ürettikleri kumaşların %90’ını gelişmiş pazarlara ihraç ettiklerini açıklayan Olağaner; “Firmamızın ana pazarları arasında AB ülkeleri, İngiltere ve ABD öne çıkıyor. Çözüm sağladığımız markalar arasında Inditex Group, H&M Group, Marks & Spencer, Marco Polo, Reiss, Mango, Tommy Hilfiger, Calvin Klein, Michael Kors gibi küresel pazarın önde gelen oyuncuları yer alıyor” dedi.
Daha fazla çözüm sunabilmek ve üretim kapasitesitelerini genişletmek için yeni yatırımlara devam ettiklerini söyleyen Olağaner, dokuma kumaş alanındaki yetkinliklerini örme ve dokuma konfeksiyon ürünleri alanına da taşıdıklarını ifade etti.
“Sürdürülebilirlik bir etiket değil, yaşayan kurumsal bir kültür”
Elyaf Tekstil’in uzun dönemdir sürdürülebilirlik konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini söyleyen Elif Bilge Olağaner, bu konuda bütünsel ve kurumsal bir yaklaşıma sahip olduklarının altını çizdi. “Sürdürülebilirlik bizim için sadece soyut bir kavram veya etiket değil, her gün deneyimlediğimiz kurumsal bir kültürdür” diyen Olağaner, firma bünyesinde oluşturulan Sürdürülebilirlik Departmanı’nın bu konudaki çalışmalar için bir yol haritası çizdiğini ve güçlü bir vizyon sağladığını aktardı.
Tedarik zincirinin bütün halkalarında sürdürülebilirliğin temel kriter olarak belirlendiğini ifade eden Olağaner, sözlerini şöyle sürdürdü; “Çevre dostu bir tekstil üretiminin mümkün olduğunu göstermek adına, ham madde kullanımının azaltılmasından enerji tasarrufuna kadar pek çok konuda karbon ayak izimizi en aza indiren yatırımlar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Teknolojik yatırımlarla proseslerimizi daha da iyileştirdik ve GES kurulumu ile çevresel ayak izimizi oldukça aşağıya çektik. Doğal kaynak kullanımını azaltmak için atıkların değerlendirilmesi konusuna yoğunlaştık. Örneğin atık kumaşlarımızı ileri dönüşüm sürecine sokarak, defter kapları ürettik. Vodafone iş birliği ile okullarda ‘Bu atıklar kod yazıyor’ projesi yürüttük ve elektronik atıkların toplanması konusundaki farkındalığı artırdık. Ayrıca TEMA ve Kızılay gibi kurum ve kuruluşlarla iş birlikleri yaparak toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak çalışmalar yürütülüyor. Elyaf Tekstil, gezegenimizin ekosistemine zarar vermeden katma değerli kumaşlar ve giysiler üreterek sürdürülebilirliğe bağlılığını teyit ediyor.”
OCS, GRS, RCS ve FSC gibi sertifikalara sahip ham maddeleri kullanarak sürdürülebilirliğe beşikten beşiğe ilkesiyle yaklaştıklarını belirten Olağaner, son 3 yılda hazırladıkları koleksiyonların neredeyse tamamının en sürdürülebilir malzemeler kullanılarak tasarlandığını anlattı. Üretimde kullandıkları kimyasalların ZDHC kurallarını karşıladığını ve terbiye, boya ve baskı aşamalarında bağımsız denetimlerin de gerçekleştirildiğini ifade eden Olağaner, ayrıca bütün kumaşların insan sağlığına zararsız olduğunu gösteren OEKO-TEX 100 Standardına da sahip olduğu bilgisini paylaştı.
“Doğal boyalı kumaşlarımız yeşil moda için kelebek etkisi yaratacak”
Elyaf Tekstil’in AR-GE departmanının sürdürülebilirlik, fonksiyonellik ve tasarım bağlamında yoğun bir çalışma takvimine sahip olduğunu söyleyen Elif Bilge Olağaner, elde edilen kazanımların sadece kendilerine değil endüstriye ve dünyamıza da olumlu katkılar sağladığına dikkat çekti. Bu bağlamda, çevreye ve insan sağlığına zararları olan sentetik boyamaya alternatif olarak doğal boyama projesini geliştirdiklerinin aktaran Olağaner, doğal boyalı kumaş koleksiyonlarının pazarda büyük ilgiyle karşılandığını dile getirdi.
Doğal boyama projesinde çeşitli kriterleri karşılayan bitki ve bitki artığı kaynaklardan yararlandıklarını anlatan Olağaner: “Özellikle nakliye sürecinde oluşacak karbon ayak izini engellemek için ülkemizde yetişen bitki ve bitki artıklarını tercih ettik. İlaç ve gıda gibi farklı sektörleri etkilemeyen, nesli tükenme tehlikesi altında olmayan, alerjen ve zehirli yan etkileri olmayan, sürekliliğe sahip, yıllık veya 2 yılda bir yetişen ve GOTS belgesine sahip bitkileri kullandık. Ham madde kaynağından itibaren doğal boyama projemiz tekstil ve giyim endüstrisi için bir kelebek etkisi yaratıyor diyebiliriz, bunun kazanımlarını önümüzdeki yıllarda daha net olarak göreceğiz” diye konuştu.
Doğal boyama prosesinin konvansiyonel boyama ile karşılaştırıldığında, önemli kazanımlar sağladığını söyleyen Olağaner, şu bilgileri verdi: “Konvansiyonel boyamaya göre kimyasal tüketiminde %77, elektrik tüketiminde %44, buhar tüketiminde ise %34’lük tasarruf elde ettik. Konvansiyonel boyamaya kıyasla doğal boyamanın çevresel etkilerini objektif verilerle ortaya koyabilmek için bu yıl çalışmalara başladık ve bu LCA çalışmasının sonuçlarını 2023 yılında tamamlayarak, kamuoyu ile paylaşacağız.”
Elyaf Tekstil’in geliştirdiği doğal boyama ile sarı, bej, kahve, pembe, somon, haki, vizon gibi soft renkler elde edilebiliyor ve kumaşlarda sezona ve tasarıma göre farklı efektler yaratılabiliyor. Sürdürülebilirlik ve doğallık vurgusu yapan birçok önemli moda ve giyim markası, Elyaf Tekstil’in seçkin ve kaliteli kumaşlarını birçok farklı tasarımında kullanarak, müşterilerine sunuyor.